Discus üretim günlüğü..
Your ads will be inserted here by
Easy Plugin for AdSense.
Please go to the plugin admin page to
Paste your ad code OR
Suppress this ad slot.
Yaklaşık 2 yıldır devam eden Discus maceram sonunda meyvelerini verdi ve Red Melonlarım üremeye karar verdiler. Bu üretim serüveni boyunca yaşadığım deneyimlerimi sizlerle burada eşzamanlı olarak paylaşıyor olacağım. Bu zorlu ama keyifli yolda Allah yardımcımız olsun!
Red melonlarım tam olarak 20 aylıklar. Hobiye ilk başladığımda Antalyalı bir üreticiden aldığım yerli üretim balıklar. İlki dişi ikincisi erkek.
Son 1-2 aydır 15-20 discusun bulunduğu ana tankın içerisinde kendilerine bir bölge edinip terör estirmeye başladılar. Bir gün işten eve geldiğimde bir de baktım ki melonlarım akvaryumun tabanına yumurtlamış başında bekliyorlar. yaklaşmak isteyen diğer discusları uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Fakat ana tank kalabalık, hangi birini uzaklaştırsınlar? Doğal olarak bu yumurtalar diğer discuslar tarafından afiyetle yendi. Koruma duygularının gelişmesi için 2-3 sefer ana tanka yumurtlamalarına müsaade ettim desem de inanmayın sabrım gelmedi 🙂 ve hemen kendi yaptığım 50x50x50 ebadında iç sumplu üretim akvaryumuna aldım.
Yeri gelmişken üretim tankında kullandığım diğer materyallerden de kısaca bahsedeyim. Filtre malzemesi olarak mavi sünger, Sera Siporax ve elyaf kullanıyorum. JBL Nitratex de kullanacağım fakat bir ara gidip almam lazım. Su devir daimini Eheim 600 kafa motorunu en kısık ayarında çalıştırarak sağlıyorum. Isıtıcı Jagger 50W (100 w olan kırıldığı için yedekteki 50W olanı kullanıyorum). Tankın üstünde 0,4w’lık bir led lambayı geceleri açık bırakıyorum. İç sumplu üretim tankında ki en hayati görev ise bana göre sumpun su giriş kısmına takılan aparat. Bu aparatın amacı sump su giriş deliğinin tıkanmaması ve yavruların sumpa kaçmamasıdır. Uzun olmasındaki sebep ise su geçiş yüzeyini arttırmaktır. Yavruların geçemeyeceği kadar küçük fakat sudaki minik partiküllerin tıkayamayacağı kadar da büyük gözenekli olmalıdır. Ben bu iş için bir yapı marketten aldığım 0,5 cm2 lik gözenekleri olan plastik tel örgü kullanıyorum . Tel örgüyü silindir haline getirip etrafına nikah şekerlerinde kullanılan tülden sarıyorum. Uç kısmını da elyaf ile kapatıyorum. Aparatın boyu 12-13 cm den az olmaz ise yararınıza olur kolay kolay tıkanmaz.
Çift üretim tankına ilk defa alındığı için adaptasyonu biraz zor oldu. önceleri alışamadılar yemden kesildiler. Daha sonra yavaş yavaş alıştılar ve haftalık olarak düzenli yumurta dizmeye başladılar. Çifti ilk iş olarak sağaltım sürecine soktum ve 3 gün Flagyl uygulayarak iç parazitleri büyük ölçüde temizledim. 1-2 gün dinlendirdikten sonra Permasol banyosu uyguladım ve de dış parazit mikrop vs. gibi tehlikeleri en baştan büyük ölçüde temizlemiş oldum.
Sağaltımdan sonraki 1-2 aylık süreçte 5-6 parti yumurta döktüler fakat gerek üretim suyunu tam olarak hazır edememem gerekse çiftin tecrübesizliğinden dolayı yavru alamadım. Bu denemelerimin hiçbirinde PH ile oynamadım. Sadece iletkenliği RO + Çeşme suyu kullanarak 100 ms civarında tuttum. Metilen mavisi kullanmama rağmen yumurtaların çoğu mantarlaşıyordu kalan yumurtaları da anne baba yiyorlardı. Kalan yumurtaları yememeleri için bir seferinde üreme konisinin üzerine tel bir kafes geçirdim ve 8-10 tane kuyruk sallayan larva gördüm. Fakat bu sefer de bu larvalar yüzüşe geçince anında yediler. İşin enteresan tarafı, tel kafese sinir olmuş olacaklar ki bir daha koninin üzerine hiç yumurtlamadılar. Sonraki partileri hep cama dizdiler. Mantarlaşmayı engelleyebilmek için sonunda kontrollü bir şekilde ph’ı düşürmeye karar verdim.
07.02.2015 – Cumartesi
Akşam RO + çeşme suyu kullanarak 125 lt lik üretim tankının 100 LT suyunu değiştirdim. Değişim sonrası iletkenlik 97 ms. PH ise 6.8 civarında.
08.02.2015 – Pazar
Sabahtan başlayarak 2 saat aralıklar ile her seferinde 5ml Prodac Mutaphi Ph- ekledim. Her seferinde eklemeden önce suyun ph değerini ölçtüm. hep 6.8 çıkıyor hiç düşmüyordu. Bunun sebebi sudaki tamponlamaydı. Buradaki püf nokta suyun tamponlama işini bitirdiği zamana dikkat etmek yani ph değerinin oynadığı anı yakalamak. Çünkü ph değeri düşmeye başladığı an ph- eklemesini çok dikkatli ve azar azar yapmak gerekiyor. Aksi taktirde ph değerini birden bire çok düşük seviyelere çekilir ise balıklarımı kaybedebilirim. Akşam saatlerinde su doygunluğa erişti ve ph değeri düşmeye başladı. Bu noktadan sonra yine 2 saat arayla bu sefer 1-2 ml ph- ekleyerek PH değerini 6,2 ‘ye kadar düşürdüm.
09.02.2015 – Pazartesi
Sabah işe gitmeden önce 2ml ph- ekledim. Akşam da 2-3 parti 2şer ml ekleme şansım oldu. günün sonunda ph değeri 5.8 ‘e düştü. Yem olarak 1-2 dal dondurulmuş kan kurdu haricinde bir şey vermiyorum ki su temiz kalsın.
1. Yumurta ve larva aşaması
10.02.2015 – Salı (1.Gün)
İşten yeni geldim, sevgili melonlarım 100 kadar yumurta dizmişler cama. Su değerleri iyi sayılır. ph’ı bir parça daha (5.5 seviyesine) düşürebilseydim çok iyi olacaktı ama olsun 5.8 de idare eder. iletkenlik 107 ms. sıcaklık ise tam olarak 28 0C . Yumurtalar dizildiğine göre su değişimi ve değerlerle oynamayı bırakıyorum. Artık yapabileceğim tek şey çok az yemleme yapmak ve beklemek. PH düşük olduğu için metilen mavisi uygulamama kararı aldım.
12.02.2015 – Perşembe (3.Gün)
Mantarlaşma %20 civarında. Geri kalan yumurtaların %80 ‘i içi dolu gibi duruyor. Metilensiz bir üretim için hiç de fena değil bence.
13.02.2015 – Cuma (4.Gün)
Sabah ilk kuyrukları gördüm. akşam geldiğimde mantarlaşanlar hariç tüm yumurtalar açılmıştı. Çift tecrübesiz olduğu için olsa gerek yavruların yarısı yerde yarısı camda. Kuyruklar çıktığına göre metabolizmaları hızlandırmak için ısıyı 3o dereceye çıkardım.
14.02.2015 – Cumartesi (5.Gün)
Heyecanla serbest yüzüşe geçecekleri günü bekliyorum. Muhtemelen pazar akşamı veya pazartesi yüzmeleri lazım. bu arada tüm bu üretim süreci boyunca kendi yaptığım dip sifonunu kullanıyorum. Bir yapı marketten aldığım taharet borusunun ucuna ince bir hortum taktım. Suyu ince ince çekmesinden dolayı üretim tankı için çok ideal bir dip sifonu oldu 🙂
Akvaryumun suyunun eksilmemesi için suyu elyaftan geçirip bir kabın içine çekiyorum. sonra bu suyu tekrar akvaryuma geri koyuyorum. böylece dipteki pislikler elyafın üstünde kalmış oluyor.
15.02.2015 – Pazar (6.Gün)
Larvalarda ufak ufak hareketlenmeler başladı. Camdan ayrılıp hemen cama geri dönüyorlar. Bir nevi yüzme antrenmanı gibi. yavrular genel olarak tüm camlara yayılmış dağınık duruyorlar. Anne baba şaşkın ve sağa sola koşturur vaziyette.
2. Serbest yüzüş ve sırta geçme aşaması
16.02.2015 – Pazartesi (1.Gün)
Sabah uyanınca ilk işim akvaryuma bakmak oldu. Yavruların çoğu akvaryumun bir köşesinde camda belli bir bölgede toplanmışlar. Herhalde anne baba toplamış olacak. Aralarında yüzenler de var fakat anne baba onları sağdan soldan toplayıp getirip yine aynı bölgeye koymaya çalışıyor. Akşam işten geldiğimde Tüm yavrular yüzmeye başlamış fakat sump camından görünen koyu renkli süngerin olduğu yerde toplananlar mı dersin, akvaryumun içerisinde kafama göre gezerim ben kardeşim diyenler mi ararsın 🙂 Ara sıra anne babayı didikleyen de yok değildi hani. İşte o kaos anları;
Akvaryumun yan iki camını ve altını dıştan beyaz strafor ile kaplamıştım fakat sump camını kaplamaya fırsatım olmamıştı. Filtre malzemeleri ile sump camı arasına beyaz bir dosyanın arka plastik kapağını keserek yerleştirdim ve sump camının tamamına yakınını bu şekilde kamufle ettim. Ben bunu yapar yapmaz neredeyse tüm yavrular birden bire annenin sırtına çıktılar. Discus üretiminde akvaryumun içerisinde koyu renkli obje olmaması gerektiğini hep söylenir fakat yaşayarak öğrenmek de daha kalıcı bir etki bırakıyor 🙂
Yavruların anne sırtında ki görüntüleri gerçekten de tüm yorgunluğumu alıp götürmüştü. Belkide bir saat boyunca öylece izlemişim.
Yavrular serbest yüzüşe geçtikleri için artık su değişimi yapabilirim. Bundan dolayı kaç gündür doğru dürüst yem vermediğim anaçlara dondurulmuş kan kurdu verdim. 1-2 saat sonra da ilk su değişimimi yaptım (%15) . Su değişimlerinde hazırladığım su tank ile aynı sıcaklıkta. Ek olarak iletkenliği yükseltmek için kaya tuzu(aslında sera mineral salt kullanacam fakat henüz elime ulaşmadı) ve sıvı discus element mineral katkısı kullanıyorum. İletkenliği kademeli olarak 3-4 günde 400-500 ms arasına çıkarmayı planlıyorum. Yavruların iskelet gelişimi için bu çok önemli.
17.02.2015 – Salı (2.Gün)
Sabah kankurdu ile yemledim. Yarım saat sonra da dip çekim yapıp %15 su değişimi yaptım. Akşam da aynı şekilde yemleme ve %15 su değişimi. Yavrular Anne babaya çok bağlı. Tek tük yolunu kaybeden olsa da anne veya baba görünce hemen gidip kendi üstüne alıyor.
18.02.2015 – Çarşamba (3.Gün)
Your ads will be inserted here by
Easy Plugin for AdSense.
Please go to the plugin admin page to
Paste your ad code OR
Suppress this ad slot.
Yavrular müthiş bir süratle büyüyorlar! bu gün sabah iletkenlik 200 ms di, % 10 – 15 su değişiminden sonra 260 oldu. sabah tavla zarı büyüklüğünden dondurulmuş kan kurdu verdim. afiyetle yediler. Dişi ile erkek minik yavrularına dönüşümlü bakıyorlar. yaklaşık 1-2 dk arayla yavruları birbirlerine tabiri caiz ise iteliyorlar 🙂 yavrular üzerinde olan discus yavruların 1-2 dk beslenmesine izin verdikten sonra zeka dolu bir dönüş ile aniden diğer discusun arkasına geçiyor. Bu sırada açıkta kalan yavrular apar topar diğer discusun sırtına geçiyor. bu iş sürekli böyle devam ediyor… annenin babanın hakkı ödenmez diye boşuna dememişler.. Bu gün internetten sipariş ettiğim sera mineral salt elime ulaştı ve akşam suyun % 20 sini bu üründen koyduğum taze suyla değiştim. iletkenlik 260 dan 336 ms e yükseldi. Hedefim 450-500 MS arası bir iletkenlik yakalayıp o ayarda devam ettirmek. Bir de dün iş çıkışı Musa Akvaryuma uğrayıp JBL nitratex almıştım. Onu da bu gün sumpa ekledim. Aslında çok ilgilenmiyorum fakat yine de ölçmek istedim PH 7.1’e yükselmiş.
19.02.2015 – Perşembe (4.Gün)
Sabah ve akşam %30 su değişimi. İletkenlik 400 ms. oldu. Büyümeye devam.
20.02.2015 – Cuma (5.Gün)
Sabah kan kurdu verdim. Daha bitiremedikleri ve benim de işe yetişmem gerektiği için su değişimi yapmadım. İyi de oldu. İyice doyurmuşlar karınlarını, akşam geldiğimde silip süpürmüşlerdi. Akşam % 40 su değişimi yaptım. İletkenlik 467 ms. Su değişiminden sonra dana yüreği verdim. Onu da 1-2 saat içerisinde bitirdiler. Bu süreçte balıklar aşırı efor harcıyor. Gece gündüz demeden yavrularını besliyorlar. İşleri gerçekten zor. Bu sebeple iyi mukoza salgılayabilmeleri için kuvvetli beslenmeleri şart. Yavruları izlemek giderek daha keyifli hale geliyor.
21.02.2015 – Cumartesi (6.Gün)
Yavrular ufak tefek fevri yüzüşlere başladılar sanki. Bu güne kadar kimin sırtındalarsa oradan ayrılmıyorlardı. Şimdi ise daha meraklı gibiler. Anne ve baba birbirlerine bir parça yakın durdukları zaman ikisi arasında gidip geliyorlar. Yarın akşamdan itibaren azar azar artemia vermeye başlasam iyi olacak gibi. Bir sabah bir akşam 2 öğün vermeyi düşünüyorum. akşam saat 18:00 de düzeneği kurdum. Yarın akşam yine aynı saatlerde çıkmış olurlar. bir düzenek de yarın sabahtan kurup pazartesi sabah da onları vermeyi planlıyorum. Böylece sabah kalktığımda ve akşam işten geldiğimde artemialar hazır olacak. (Artemia çıkarmayla ilgili detaylı bilgiyi buradan alabilirsiniz.)
24.02.2015 – Salı (9.Gün)
Pazar akşamı ilk artemialerını verdim. Ufak tefek ilgi vardı fakat saldırmadılar tabii. Birden bire yüklenmemek için sabahları artemia verme işini 11. günden itibaren yapmaya karar verdim. Şimdilik akşamları veriyorum sadece. bu gün verdiğim de baya bir ilgi vardı, artemianın tadını aldılar herhalde 🙂 Artemiaları kovalarken farkında olmadan dağılıp anne babadan uzaklaşıyorlar. sonra hemen geri dönüyorlar. Artemiaların sump tarafından çekilmemesi için motoru kapatıyorum yarım saat süreyle. bu arada yyeterince besleniyorlar. Daha sonra da %35 su dip çekim&su değişimi yapıp motoru öyle açıyorum.
Bir de dün Malahit yeşili uyguladım 100 lt’ye 5ml olacak şekilde. 8,10,12. günlerde uygulanması gerekiyor aksi taktirde solungaç parazitinden dolayı toplu ölümler yaşanabiliyor. Yavrulardan ikisi diğerlerine göre bıdık kaldılar ve gelişemediler. Fakat diğerlerinin maşallahı var. Su değişimlerinde Serra Mineral Salt kullanmaya devam ediyorum. İletkenlik 470 ms civarında.
işte yavruların 9 günlük halleri;
02.03.2015 – Pazartesi (15.Gün)
Yavrular sırta geçeli 15 gün oldu. Malahit yeşili uygulaması cuma günü bitti. İyikide uygulamışım çünkü solungaç parazitine karşı kuvvetli bir önlem. Buna rağmen 1 tane yavruyu kaybettim. Diğer birtanesi de akvaryumun üzerindeki 3 cm lik boş alandan dışarı atlamış. Şu ana kadar 2 tane kayıp var. Her gün düzenli olarak yavruları sabah ve akşam olmak üzere 2 defa artemia ile besliyorum. Yaklaşık 30 dk boyunca sump filtresini kapalı tutup beslenmelerine izin veriyorum(anne babaya da yine bu 30 dk.lık aralarda dana yüreği veya kan kurdu veriyorum). Sonrasında %35 su değişimi yapıyorum(su sıcaklığına çok dikkat ediyorum mümkün olduğunca aynı ısıda su ekliyorum). Bu güne kadar bu düzeni neredeyse hiç aksatmadım. İletkenlik 450-500 ms arasında seyrediyor. Her gün gözle görünür oranda büyüyorlar. 13. günden itibaren kuyruk ve yüzgeçleri belli olmaya başladı. Artık larva formundan balık formuna geçtiler diyebilirim. işte bu gün çektiğim kısa bir video;
08.03.2015 – Pazar (21.Gün)
Yavrular iyice balık formunu aldılar. Yüzgeçler kuyruklar finler.. Artemia’yı severek yiyorlar. Anne babadan beslenmeleri min. düzeye indi. Artık pek peşlerinde dolanmıyorlar. Anne 4-5 gün sonra anne babadan ayırsam iyi olacak. Çünkü artık anne babayı ısırmaya başladılar. Günde 2 öğün artemiayı ve 2 sefer su değişimini hiç aksatmadım. Yavrular çok meraklı oldukları için dip çekim işi daha bir zor oluyor. Sürekli borunun ucuna gidiyorlar 🙂 artemiaya takviye olarak yavru discuslar için özel olarak formüle edilmiş yemlerden vermeyi düşünüyorum yakında. Anne baba bağımlılıkları iyice azaldığı için geceleri aydınlatmayı kapatıyorum artık. sadece 0,4 w lık olmasada olur tarzından bir lamba yanıyor.
14.03.2015 – Cumartesi (27.Gün)
Bu gün anne ve babayı 50x50x50 ölçülerindeki başka bir üretim tankına aldım ve yavrulardan ayırdım. Aslında geç bile kaldım 15. günden itibaren bence ayrılabilir. Fakat ilk yavruları olduğu için biraz daha birlikte vakit geçirmelerini istedim. Çift epey bir tecrübe kazanmış oldu bu üretim ile birlikte. Yavruların keyfi yerinde. Bu sabah discusmarketim’e uğradım ve Tropical marka genç discuslara özel D-50 plus baby isimli yemden aldım. öğleden sonra az miktarda bu yemden attım. Çok ince taneli rahatlıkla ağızlarına alabilecekleri ebatta. Önce heyecanlandılar yemin başına üşüştüler fakat bir iki yokladıktan sonra ilgiyi kestiler. Malum ilk defa kuru yem veriyorum. artemia dururken kuru yeme ben de olsam bakmazdım 🙂 fakat gecenin ilerleyen saatlerinde yakından izlediğimde gördüm ki ufak ufak yemeye başlamışlar. 3-5 güne alışırlar diye düşünüyorum. Böylece sabah ve akşam artemiaya takviye olarak kuru yeme de başlamış olacaklar.
Bu güne kadar 2 tane yavruyu kaybettim.(1 tanesi hastaydı ve hiç gelişemeden öldü, diğeri ise iyi gelişmişti fakat akvaryumdan dışarı zıplamıştı)Aralarında 3-4 tanesi yanık kaldı(gelişemedi ve boyu diğerlerine göre küçük kaldı). Bir diğer 2-3 tanesinin ise gelişimleri iyi fakat finleri bozuk çıktı. Geri kalan 60-70 tanesi ise maşallah çok güzel gelişiyor. Sonuç olarak şu an için bu üretimde yaklaşık %10 fire görünüyor. Umarım bu oranı koruyabilirim.
05.07.2015 – Pazar
Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba. Balıklarım 4,5 aylık oldular. Artık hepsini ana tanka aldım. İlk başta ana tankta yaşayan büyük discuslarım küçükleri biraz rahatsız etsede 1-2 hafta içinde beraber yaşamaya alıştılar. Günde 3-4 parti dana yüreği, 5-6 parti de granul yem veriyorum. İştahları oldukça iyi. 6. aylarını doldurduklarında yeni sahiplerine gitmeye hazır olacaklar.
Tebrikler ve teşekkürler 🙂
teşekkürler.
tebrikler süper
tebrikler gördüğüm en güzel paylaşımlardan biri güzel bir arşiv olmuş
Ellerine sağlık çok güzel paylaşım olmuş tebrikler,
Bende ne yaptıysam beceremedim..
her hafta aynı saatte yumurtluyorlar fakat yumurtalar 2 günde teker teker mantarlaşıyorlar..
ph dengelemek için yarı osmos ve yarı çeşme suyu kullanıyorum,
akvaryumum camcama ..
su ısısı 30 derece..
Artık erkekden şüphe etmeye başladım sanırım dölleyemiyor..
Emeğinize paylaşımınız sağlık! Ben yeni bir DISCUS cü olarak herşeyi okuyorum. Tecrübeye çok ihtiyaç var. Ama çok da zıt fikirler de görüyorum araştırırken. Doğrusu insan kime inanacağını şaşırıyor bazen . Yazdiklarinizin tümünü dikkate alacağım. Bakalım ne olacak ?
Gerçek bir paylaşım olmuş sizle beraber yaşadık okurken 👏👏