İç Sump Avantajları/Dezavantajları

Merhabalar, bu makalemizde sizlere iç sump yapımı, avantaj/dezavantajları ve dış sump ile kıyaslaması konularında bilgi aktarımı yapmaya çalışacağız. Yeni bir akvaryum kurmak istediğinizde etrafınızdakiler tarafından en çok akvaryumların çok kötü koktuğu ve çok gürültü çıkartıp ortamı çekilmez hale getirdiği eleştirileriyle karşılaşılmaktadır. Bunun yanı sıra hobicinin su değişimleri ve akvaryumun temiz tutularak biyolojik döngüsünün oluşturulması ise en çok zorlanacağı konuların başında gelmektedir. Hele hele ki DISCUS gibi temiz ve sakin suları seven canlıların yaşam ortamlarının oluşturulması bir hayli zor görünmektedir. Bu da bir çok DISCUS severin bu hobiye başlamadan önce korkulu rüyalar görmesine sebep olmaktadır. Ancak temel noktaları yakaladığınızda bu iş tamamen bir zevke dönecek ve en çok eleştirenler bile akvaryumunuzdan ve balıklarınızdan gözlerini alamayacaklar.

Öncelikle iç sumpun yapımını sizlere aktarmak istiyorum. Bir çok farklı tür ve detayda iç sump ile karşılaşabilirsiniz ama en temel kullanılanı akvaryumun bir  derinlik kenarının bir cam ile kapatılarak üç ya da beş bölmeden oluşan bir yapının oluşturulmasıyla sağlanır. Burada dikkat edilecek konulardan ilki sump oluştururken kullanılan bölmenin akvaryum camları ile aynı kalınlıkta olmasıdır. Cam ana tank bölümünde kalacak suyun basıncını taşıyacağından bu konu önemlidir. İç sumpun oluşturulduğu bölüm mantık olarak dış sump ile aynı paraleldedir. İç ya da dış sumpta bölmelerin el, kafa motoru ve ısıtıcının rahatlıkla girebileceği boyutlarda hazırlanması çok önemlidir.

1.Bölme: Suyun döküldüğü bölüm, bu bölümde bir kaç detay bulunmaktadır. Suyu üstten taşırma ya da alttan çekme şeklinde iki farklı yöntem izlenebilir. Ancak alttan çekildiğinde suyun içindeki dışkı ve diğer pislikler tabanda birikeceğinden sürekli sump bölümüne dip çekimi yapılması gerekecektir. Bir diğer dezavantajı da özellikle üretim akvaryumlarında yavru DISCUSların ve larvaların buradan sump bölümüne geçmesi olarak karşımıza çıkacaktır. Üstten taşırma yönteminde ise en üst kısma konulacak bir elyaf ile pisliklerin toplanması sağlanabilir ve elyafın yıkanmasıyla dip çekimine çoğu zaman gerek kalmadan temizlik sağlanabilir. Bir diğer önemli konu suyun taşacağı bölüme sert ve suya salınım yapmayacak bir malzeme ile tarak görünümünde ya da bir çok delik barındıran bir yapıda bir malzeme yerleştirilmesi yemlerin ve balıkların doğrudan sump bölümüne geçmesini engelleyecektir.

2.Bölme: Isıtıcı gözü, tasarımda yer almasına ve akvaryum içinde malzeme gözükmemesine imkan sağlaması sebebiyle bir çok akvarist tarafından tercih edilmektedir. Ben büyütme tankımda bu bölüme ısıtıcımı yerleştirmiyorum. Sebebi olası bir kafa motoru arızası durumunda su çevriminin durup ana tank bölümündeki suyun soğumasıdır. DİSCUS ların en hassas olduğu konuların başında gelen ısı değişimi riskini göze almıyorum. Ancak üretim akvaryumunda yavruların siyah cisimlere toplanması sebebiyle akvaryumun içinde hiçbir malzeme bırakmamak adına ilgili bölüme yerleştiriyorum ancak sürekli kontrol etmek kaydıyla.

3.Bölme: Filtre malzemelerinin yer aldığı bölüm, bu bölümde kullanılacak malzeme tamamen akvaristin bakacağı balığın türüne bağlı olmakla beraber DİSCUS için ağırlıklı olarak kabul gören sıra aşağıda belirtilmiştir.

Elyaf

Biyolojik Sünger

Seramik

Biyolojik Sünger

Zeolit

Biyolojik Sünger

Lav Kırığı

Biyolojik Sünger

4.Bölme: Suyun taşırılarak havalandırılmasına katkı sağlayan bölüm, bu bölüm bazı tasarımlarda devre dışı bırakılmaktadır. Olumsuz olarak suyun dökülme yüksekliğine bağlı olarak ses çıkardığı sumplar olabilmekte ve motor kısmında bulunan suyun daha az olmasına sebep olabilmektedir. Ancak lav kırığı vb. malzemelerden süzülen tortuların ve zamanla oluşan pisliklerin direk motor bölümüne geçmesine ve oradan da akvaryuma basılmasına engel olduğundan dolayı benim tercih ettiğim bir bölmedir.

5.Bölme: Filtre edilmiş suyun akvaryuma aktarıldığı bölümdür. Bu bölümde en önemli konuların başında seçilecek kafa motoru gelmektedir. Özellikle akvaryum hacmi büyük olan akvaryumlarda iç sump uygulandığında kafa motoronun düşük güçte olması su dibinde pisliklerin ve yem artıklarının daha çok birikmesine, sudaki döngünün de az olmasına sebep olmaktadır. Bu da zamanla su kalitesini düşürmekte ve planaria vb. canlıların bile oluşumuna imkan sağlayabilmektedir. Örnek olarak 300 lt ana tank hacmi olan 30 lt sumpta 1800 lt/saatlik bir kafa motoru iyi bir performans sağlamaktadır. Gene 50*50*50 lik bir üretim akvaryumunda 300 lt/saatlik bir kafa motoru oldukça iyi performans sağlamaktadır. Akvaryum filtre gözlerinin gereğinden fazla doldurulması suyun geçiş hızını düşüreceğimden son bölmeye suyun gelişi yavaşlaycaktır. Motorun suyu hızlı basması durumunda son bölümde su kalmaması problemi yaşanacaktır. Bu sebeple malzeme miktarınızı da kafa motoru seçiminde göz önünde bulundurmanız önemlidir. Kafa motorunun suyu basması için gereken malzemeleri hırdavatçılardan çok uygun fiyatlara temin edebilirsiniz.

İç sumpu üretim ve büyütme akvaryumunda kullanan bir hobici olarak bu zamana kadar gözlemlediğim avantaj ve dezavantajlarını sizlerle paylaşmak istiyorum.

Avantajları;

1- Çok yüksek maliyetli dış motorlara göre kesinlikle çok daha yüksek filtrasyon,

2- Düşük elektrik tüketimi,

3- Akvaryumun içinde yer aldığından ekstra alan ihtiyacı doğurmaz, mekansal tasarruf,

4- Sessizlik, (ilk başta belirttiğim sesten yakınan arkadaşlarınız bile akvaryumda motorun çalışıp çalışmadığını soracaklar 🙂 )

5- Akvaryumun içinde göz zevkinizi bozacak malzemeler yer almayacak(dış motorun aparatları vb.),

6- Temizliği çok kolay, en üstteki elyafların yıkanması ya da değiştirilmesi yeterli,

7- Çok düşük maliyetle hazırlanabilmesi.

Dış Sumpa göre Dezavantajları;

1- Akvaryum hacminden kayıp,

2- Daha düşük filtrasyon.

Eğer sorunsuz bir hobi yapmak istiyorsanız iç ya da dış sumplu bir akvaryumu kesinlikle öneriyorum. Başlangıçta düzeni iyi kurarsanız sonrasında sadece keyfini sürmek ve zahmetsizce sağlıklı DİSCUS lar büyütmek kalır.

İç sumplu örnek bir akvaryum görüntüsü: